Hepimizin başına yaşamak istemeyeceğimiz fakat bir şekilde maruz kaldığımız şeyler gelebilir. Böyle durumlarda elimizden bir şey gelmemenin verdiği çaresizliği yaşayabiliriz. Aslında elimizden gelebilecek bir şey var: Kabullenmek.
İlk olarak Marsha Linehan tarafından ortaya atılan radikal kabullenme kavramı, değişimin ilk aşamasının kabullenmek olduğunu öne sürer. Bu yaklaşıma göre, acı çekmek doğrudan acının kendisinden değil, kişinin bu acıya bakış açısından kaynaklanır. Örneğin çok istediğimiz bir şeye ulaşamadığımızda veya başımıza kötü olaylar geldiğiinde ortaya bir acı çıkar. Buna çok fazla odaklanıp, neden olmadı diye mücadeleye girdiğimizde buraya saplanabiliriz. Oysa kişi işlevsel olmayan düşünceleri bir kenara bırakarak var olanı olduğu gibi fark ettiği ve yargılamadan kabullendiği takdirde acı ile baş etme yolu geliştirir.
Gerçeği reddetmek, gerçeği değiştirmez.
Radikal kabullenme acıyı onaylamak veya buna dair duygularımızı reddetmek demek değildir, gerçek hoşumuza gitmese de zihin, beden ve ruhumuzla bunu kabul etmektir. Kontrolümüzde olmayan şeyleri bütünüyle kabul ederek kendimizi mutsuzluğa ve öfkeye saplanmaktan korumak; acıyı hafifletmek demektir. Bunu yapabilmek yine de kolay değildir ancak en azından enerjimizi gerçek ile mücadele etmeye harcamaz, kendimize bakım vermeye kullanabiliriz. İşte size bu konuda yardımcı olabilecek bazı öneriler:
Öncelikle gerçek ile olan savaşınızın farkına varın
Hoşunuza gitmeyen bu gerçeğin artık oluştuğunu ve bunu değişteremeyeceğinizi kendize haatırlatın.
Bu gerçeğin oluşmasında bazı etkenlerin rol oynadığının farkına varın.
Gerçeği bütünüyle kabullenin. Bunu yaparken imajinasyon ve bilinçli farkındalık egzersizlerinden faydalanabilirisiniz.
Gerçeği kabullenebilseydiniz, neler yapabileceğinizi hayal edin.
Yapacaklarınızı bir liste haline getirin, ardından sanki gerçeği kabullenmiş gibi bu aktiviteleri yapmaya koyulun.
Bunu yaparken bedeninizde neler duyumsadığınızın farkına varın
Hayal kırıklıklarına, hüznünüze izin verin ortaya çıksınlar ve onları yargılamayın, kabullenin.
Ortaya çıkan acılara rağmen hayatın yaşamaya değer olduğunu hissedin.
Kendinizi kabullenmeye direnirken bulursanız bunun avantaj ve dezavantajlarını listeleyin.
Radikal Kabul bize ne sağlar?
Radikal kabullenme, her şeyden önce bize gerçek ile yüzleşme fırsatı sunar. Gerçek ile yüzleşerek onun ağırlığından kurtulabilir, günlük işlerimize daha kolay odaklanabiliriz. Bununla beraber kendimize olan acımasızlığımızı dizginleyebilir, sert eleştirilerden arınabilir ve suçluluk duygusundan kurtulabiliriz.
Radikal Kabul değişimi başlatır.
Bir şeyi kabullenmek geçmişe dair duyguları hafifletir; yeni, pozitif duyguların önünü açar. Tam da bu aşamada değişim başlar, acıyı eskisi gibi hissetmiyor oluruz. Bu sayede enerjimiz artar, pozitif duygular ile beraber verimimiz yükselir. Bunlar bir kısır döngü içerisinde hareket ederek hayattan aldığımız keyif düzeyini arttırır.
Radikal kabul, başımıza gelen zorlu olaylar karşısında bizlere başa çıkma becerisi kazandırır.
Radikal kabullenme, kötü olaylar karşısında bedenimizde, zihnimizde neler olup bittiğini gözlemleme fırsatı sunar. Olanı yargılamadan kabullenmeyi öğretir. Bu sayede, ortaya çıkan acıya uzaktan bakabilir, ve olayları geride bırakabiliriz. Bununla beraber, güç kazanır ve daha sonra yaşayabileceğimiz olaylar karşısında dirence sahip olabiliriz.
Siz de başınıza gelen olayları kabullenme sürecine girerek onların sizde yarattığı negatif duygular ile baş edebilir, onları geride bırakabilir ve yaşanabilecek istenmeyen olaylar karşısında güç kazanabilirsiniz.